Zati Sungur ya da tam adıyla Hasan Zati Sungur (1898 -1984) Mustafa Kemal Atatürk’ü etkilemeyi başaran Türk illüzyonist.
10 Mart 1898 tarihinde Bursa’da ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. İlkokul ve lise eğitimini de doğduğu şehirde tamamlayan Zati Sungur sihirbazlık dünyasına da ilk adımlarını burada atmıştır. Dünyayı gezme arzusuyla girdiği Denizcilik Makine Mektebi sınavlarını birincilikle tamamlayıp, 1916 yılında da Almanya'ya denizaltı filosunda staj yapmak için gönderilen başarılı öğrenciler arasında yer almıştır. 1. Dünya Savaşı sı
rasında Alman İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu arasındaki bağ kesilince memleketine dönememiş ve ilk önce ortopedi ortopedi atölyelerinde sonra ise Köln'deki Humboldt Makine Fabrikasında vinç operatörü olarak çalışmak zorunda kalmıştır. Bu süre içerisinde sihre olan ilgisinin katl
anmasıyla sürekli bu konular hakkında kitaplar okumaya, sihirbazlar seyretmeye ve gösteriler yapmaya başlamıştır. Gündüzleri fabrikada çalışırken, akşamları Köln'deki kabarelerde sahneye çıkmaya başlamıştır. Bir gösterisi sırasında tesadüfen Alman illüzyonist Alois Kessler ve arkadaşları tarafından da izlenen sanatçı,
Gösteriyi beğenen Kessler'in ya
rdımıyla 1920 yılında Berlin'deki Wintergarten Tiyatrosu 'nda sahneye çıkmış ve büyük ün kazanmıştır. Ekibiyle birlikte Fransa, İtalya, İspanya, Kuzey Amerika ve son olarak 1922 yılında Güney Amerika'ya seyahat etmiştir. Bir yıl sonra kendi kadrosunu kurup Kont Sati von Richmond takma adıyla iki saatlik gösteriler yapmaya başlayan sanatçı, ilerleyen yıllarda dünya çapında bir üne kavuştuktan sonra Zati Bey sahne adını kullanmaya başlamıştır. Zati Bey olarak büyük ün kazanan Zati Sungur, 1924 yılında geliştirmeye başladığı ‘İnce Model Kız Kesme’ numarasıyla literatüre geçti.
Arjantin, Brezilya, Şili, Uruguay ve Paraguay'ın büyük tiyatrolarında 14 yıl boyunca her gece gösterilerini sergiledikten sonra vatanı Türkiye’ye dönüş yapan sanatçı Fransız Tiyatrosunda ilk gösterisini sergilemiş ve zorlu ulaşım şartlarına rağmen bütün ülkeyi gezmiş olan Zati Sungur, Mustafa Kemal Atatürk’e de bir temsil gösterisi sunmuştur. Zati Sungur o geceyi, 1977 yılında katıldığı bir televizyon programında şöyle anlatmıştır:
Sanatçının gösterisinden etkilenen Atatürk onu kutlamış, ve belediyelerin 'Zati Sungur ve benzeri illüzyon gösterisi yapan sanatçıların temsillerinde' biletlerden aldıkları vergide bir süre bir miktar indirim yapmalarını sağlamıştır.
Bir zaman sonunda Almanya'ya yerleşip ikinci eşi Necla Hanımla dünya evine girmiştir. Yunanistan ve Mısır turnelerinden sonra yeniden Türkiye gezisine çıkan sanatçı 1949 ile 1950 yıllarındaki iki ay Kıbrıs ve üçer aylık Avusturya ile İtalya turnelerinin ardından yeniden Türkiye gösterilerine devam etmiştir. 1936 yılından beri yayınlanmakta olan Amerikan illüzyon dünyasının prestijli dergisi Genii Haziran 1958 sayısını ve kapağını Zati Sungur'a ayırarak dünya sihirbazlarına bu değerli sanatçıyı hatırlatmış ve tanıtmıştır. 1959 yılında iki ay Yunanistan iki ay Mısır turnesi üç yıl ardından İsrail turnesi düzenleyen değerli sanatçımız 1966 yılında Türkiye'de son temsillerini sahneleyip aktif sahne yaşamına son vermiştir. Sahne yaşamını noktaladıktan sonra da peşinden onu takip etmek isteyen nesil için Üniversal Sihirbazlık ve İllüzyon Hünerleri Stüdyosunu kurarak tasarımını ve üretimini kendi yaptığı 541 farklı illüzyonun sunumunun yer aldığı 322 sayfa Sihirbazlık ve İllüzyon Hünerleri Kataloğu isimli eserini yayınlamıştır.
1983 yılında meslektaşları ile Kanada ve Amerika Birleşik Devletlerinde bir ay boyunca gösteri yapan Zati Sungur, 6 Temmuz 1984 tarihinde 86 yaşında iken 60. yıl jübilesine hazırlanırken Teşvikiye Sağlık Yurdunda kalp yetmezliğinden hayata veda etmiştir. Yaşamı boyunca bir çok ödül ve ünvan kazanmıştır. 1975 yılında Çekoslovakya'nın Karlovy Vary şehrindeki Karlovy Vary İllüzyonistler Kongresinde sunduğu kendi buluşu olan 'Sihirli Zarlar' adlı gösteri ile yarışmada birinci olarak büyük ödüle layık görülmüş, 1981 yılında yine aynı etkinlikteki yarışmada tekrar birinci olarak "Dünya Sihirbazlar Kralı" unvanına layık görülmüştür. Ana dili Almanca olan illüzyonistlerin birliği "Magischer Zirkel von Deutschland"ın onur üyesi, ana dili İngilizce olan illüzyonistlerin birliği "International Brotherhood of Magicians"ın da Merlin üyesi idi. Kendisini diğer sihirbazlardan ayıran şey iki saat süren sahne performanslarını müthiş bir dille sunmasıydı. Türk tiyatro tarihiyle ilgili çalışmalarıyla tanınan Metin And, “Zati Sungur da diğer illüzyonistlerin çoğunun yaptığını yapardı; yani şapkasından tavşan sokar güvercin çıkarır, bir kutuya yerleştirdiği iki civciv kediye dönüşüverirdi. Marifeti bunları bir bale sergiler gibi güzel ve akıcı üslupla gerçekleştirmesiydi”1 diyerek Sungur’un farkını ortaya koyar. Zati Sungur izlediği, öğrendiği oyunların yanı sıra kendi oyunlarını da geliştirmiştir. Zekası ve askeri eğitimde öğrendiği teknik bilgiler sayesinde 100’den fazla oyunu illüzyon toplumuna kazandırmıştır. Bu oyunlardan en büyük sükseyi yaratanı ise “ İnce Kız Kesme Oyunudur”. Bu oyun o kadar gerçekçi sunulur ki, oyun sahnelenirken bayılanlar, çığlık atanlar hatta Zati Beyi silahla tehdit eden bir seyirci olmuştur. Ülkemizde de dünyaya ettiği vedanın çok sonrasında bile illüzyon sanatına yaptığı katkılar unutulmamış olup çağdaş Türk sihirbazlık sanatının önderi olarak saygı ve sevgiyle anılmaktadır. Kendisini diğer sihirbazlardan ayıran şey iki saat süren sahne performanslarını müthiş bir dille sunmasıydı.
İnce Kız Kesme: Zati Sungur 1924’te icat eder. 1928’e kadar defalarca değişiklik yaptığı oyuna 1930’da son halini verir. Oyun masanın üzerine yerleştirilen uzunca bir kutunun içine ayakları ve başı kutu dışında kalacak şekilde yatırılan kızın vücudu testere yardımıyla ikiye kesilir. Kesim sonunda kutu kızla birlikte iki ayrı parçaya ayrılır. Kutular tekrar birleştirildiğinde ise kız tek parça haline geri döner.
Commentaires